• Ekim 2001... Amerika, şarbon saldırısında ilk kez biyoterör olayıyla tanıştı...
• Dünyanın en ölümcül virüsü olan Ebola’yı ortadan kaldırmak için yoğun çaba sarf ediliyor.
• 1979’da yeryüzünden silinen çiçek hastalığı mikrobu şu anda sadece iki sıkı güvenlikli derin dondurucuda saklanıyor: Atlanta’daki
Hastalık Kontrol Merkezi ve Sibirya’daki Vektör Viroloji Enstitüsü...
• Buzluktaki şeytan, yani çiçek virüsü Irak ve Kuzey Kore tarafından yasadışı yollarla ele geçirildi.
• 11 Eylül olayından sonra USAMRIID (ABD Ordusu Bulaşıcı Hastalıklar Tıbbi Araştırma Enstitüsü) acil durum ilan etti.
• New York ve Washington D.C.’ye şarbonlu mektuplar postalanmaya başlanınca FBI devreye girdi.
• Sivil halkı biyolojik silahlardan korumak için gizli servisler bilim insanlarını kendileriyle işbirliği yapmaya çağırıyor...
Richard Preston biyoterörün neden olduğu tüm bu kaosu kaleme alırken aslında bizlere, yaşadığımız çağın azımsanmayacak tehli-
kelerle yüklü olduğunu anlatıyor.
Savaş, her zaman bir namlunun ucunda son bulmayabilir. Bir bakmışsınız ki küçük bir öpücük, sıradan bir mektup ya da neşeli bir
parti masum pek çok insanın sonu olabilir.