Louisiana’da dehşet kol geziyordu. Cinayet zanlısı, olayı soruşturmakla görevli bir dedektifin evine sahte delil yerleştirdiğine karar veren mahkeme tarafından serbest bırakılmıştı. Ama Dedektif Nick Fourcade’in pes etmeye hiç niyeti yoktu. Dedektif böyle şeyleri daha önce de yaşamıştı. Sadece bu kez sınırlarını daha çok zorlaması gerekecekti. Ama artık yalnız değildi. Kurbanın paramparça edilmiş cesedini Memure Annie Broussard bulmuştu. Memure gözlerini her kapattığında o korkunç sahneyi görüyordu. Ve o da adaletin yerini bulmasını istiyordu. Ama soruşturmayı hiç de güvenmediği bir adamla birlikte yürütmek zorunda kalacak, aynı zamanda da birlikte çalıştığı erkeklerin nefretini üzerine çekecekti. Katil zanlısının ilgisinin üzerinde toplandığını fark etmesi için de aradan fazla süre geçmesine gerek kalmayacaktı. Annie Broussard için adalet yolunda yürümek, artık her şeyi riske atmak anlamına geliyordu. Yaşamını bile. Gerçeğe ulaşma arayışı tıpkı kenti boydan boya yararak geçen nehir gibi kollara ayrılıyor sonunda da insan yüreğinin en karanlık noktalarına dek ulaşıyordu..
Hoag okumak her zaman cesaret ister.
Kirkus Reviews
Patricia Cornwell, kahrolabilirsin! Tami Hoag.. polisiyenin yeni sınırlarını çiziyor!
The Atlanta Journal
Günümüzün en etkileyici yazarlarından biri olduğu kesin.
Chicago Tribune