Irak Savaşı’nda Saddam’ın iktidardan düşürülmesiyle ülkede bir kaos yaşanmış, asayiş sağlanamadığı için müzeler yağmalanmaya başlamıştır. Bağdat Müzesi de bu yağmadan nasibini alır. Iraklı küçük bir çocuk, tesadüf eseri müzenin gizli bir bölümünde eski bir kil tablet bulur. Gerçek değerini bilmediği için tablet elden ele dolaşmaya başlar ve sonunda tarihi eser kaçakçılarının eline düşer.
Bu arada, bir arkeoloji profesörü olan Shimon Guttman, tesadüfen ele geçirdiği kil tabletin Hz. İbrahim’in vasiyeti olduğunu öğrenince dehşete kapılır ve bunu, eski bir arkadaşı olan İsrail başbakanına göstermek ister. Çünkü, bu vasiyetin barış görüşmelerini etkileye-ceğini düşünmektedir. Toplantının yapılacağı gün, başbakana mesajını iletmek için yaklaştığında, korumalar onun bir suikastçi oldu-ğunu düşünüp öldürürler. Bir arabulucu olan Maggie Costello ise İsrail-Filistin arasında yapılacak olan barış görüşmelerini sonlandı-racaktır ama art arda işlenen cinayetler yüzünden işler umduğu gibi gitmez. Başsağlığı için gittiği Guttman’ların evinde Bayan Gutt-man’ın ölü bulunması, olayların farklı bir boyutta olduğunu ortaya koyar. Artık, amansız bir kovalamaca başlamıştır. Herkes tablette Hz. İbrahim’in Moriah Dağı’nı Yahudilere bıraktığını yazdığını düşünür ama aslında bu öngörüler boşunadır.
Tüm bilinmezler, iki halkın kaderini etkileyecek olan tabletin, İsrail Müzesi’nde bulunmasıyla ortaya çıkar.