Çarpıcı ve şaşırtıcı bir terör eylemi, Orta Doğu’daki gerginliği sonunda patlama noktasına getirir. Bu sıkıntılı bölgenin iç çatışmaları, daha önce benzeri görülmemiş bir şiddetle patlama tehlikesini hissettirirken, genç bir Yahudi Amerikalı avukat –ünlü bir savunma avukatının kızı– tutuklanan ama suçsuz olma olasılığı yüksek olan bir Filistinli’nin savunma grubuna katılır. Ama dehşet verici bir gelişmeden sonra, genç kadının babası mahkemede Filistinli’yi savunmak zorunda kalır. Yoksa kızını sonsuza
dek kaybedecektir.
Mahşer Günü, en büyük mahkeme dramlarının gerilimini, hareketli bir aksiyon ve çekici bir aşk öyküsüyle birleştirirken, dünyanın en renkli, en karmaşık ve tarihi açıdan en önemli kültürel ortamını fon olarak kullanıyor. Unutulmaz karakterler ve soluk kesici görüşlerle dolu olan bu roman, okurlara sadece heyecan değil, aynı zamanda çok sevilen ve uzun zaman üzerinde çatışılan bir bölgenin tarihiyle ilgili panaromik bir bakış açısına ek olarak, dünyanın en uzun geçmişe sahip ve en tehlikeli uluslar arası krizinin
kaynaklarına düşündürücü ve bilgiye dayalı kaynaklar –ve olası çözümler– sunuyor.