Altından kalkılmaz vaziyetteyken hâlâ inançla kötü huylu sevgilisini savunan çaresiz âşıklar gibi “Olmaz! Olmaz!” dedim aceleyle. Kararlıydım derin aşkımdan sebep onu temize çıkartmaya. Karşımdaki, “Direnmek faydasız artık kabul et!” dedi. “Tipik belirtilerin hepsi mevcut… Her şey açıkça ortada… Bana anlattıklarına yanlış bir şeyler ekleyip çıkarmadan aktarabildiysen tabii.”
Karşı konsolda duran biblonun benimle alay etmek için hiç sezdirmeden ele geçirdiği sırlarımı haince yüzüme vuran düşmanım gibi baktığını fark ettim. Sürekli burnumu sürtmekte olan kaderime bir kez daha derinden küserek “Eklemedim!” dedim “… ve hayır çıkarmadım da. Hatta fazlası var eksiği yok sana anlattıklarımın. Yine de insan konduramıyor işte…”
Aşığının aslında ruhen hasta olduğunu kim kabul etmek ister kolayca? Kendimin tedaviye ihtiyacı olduğuna inanırım da büyük aşkımın hasta olduğuna inanamam ben. Ne zor şeymiş kendi aşkını harcamak