Üç Hikâye, şüphe, aşk ve yalnızlık etrafında şekillenmiş öykülerden oluşmuştur. Bir taraftan kutsal metinlere göndermeler yapan eser, diğer taraftan okuru gündelik hayatın acı gerçekleriyle karşılaştırmaktadır.
“Basit Bir Yürek” yalnızlığı karşısında Katolik inançlarına sarılan hizmetçi kız Félicité’nin hikâyesini anlatır. “Konuksever Aziz Julien Efsanesi”nde ise kaderi doğumunda belirlenen Julien; sonu anne ve babasının ölümüne kadar varacak bir av tutkusuna kapılmıştır. Kutsal kitaplarda “Yahya’nın Vaftizi” olarak anılan anlatının bir yeniden yorumu ve kitabın üçüncü hikâyesi olan “Herodias”ta yine kadercilik ve zulüm hâkimdir.
Her bir hikâye, Ortaçağ atmosferinin detaylarıyla örülmüş ve efsanelerinin ayrıntılarıyla resmedilmiştir. Üç Hikâye, Flaubert’in romanlarından izler taşımasının yanı sıra yazarın dehasını yansıtan bir parlaklığa ve yaratıcılığa sahiptir.
Flaubert, edebiyat tarihinde, yazarlarca en çok hayranlık duyulan yazarların başında gelir. […] kalabalık bir yazarlar ordusu Flaubert’le fazlasıyla ilgilenmiş, onun hakkında yazmış, ona gizli-açık derin bir sevgi duymuş ve gizli-açık onunla kendini özdeşleştirmiştir.