Umut etmek; hepimizin yaptığı bu değil miydi? Önümüzdeki engelleri aşmak için destek aldığımız, düştüğümüzde tekrar kalkmamızı ve yürümeye devam etmemizi sağlayan o kutsal histi umut. Karanlıkta yolumuzu aydınlatan bir araç, pes etmek üzereyken yavaşça kulağımıza bir daha denememizi fısıldayan inanç dolu bir ses. Bir de aşk var tabii… Şayet biri bana gelip şu hayatta yaşanması gereken en önemli şey ne diye sorsaydı ona iki kelime söylerdim: Âşık ol. Aşk, belki en zor ve en acı duyguydu fakat âşık insana acı bile çekici gelirdi; acı âşık olduğu kişiden geldikten sonra. Yüzünü de güldürse, kalbini de parçalasa severdin. Onu sevmeyi severdin. Sana verdiği heyecanı, mutluluğu, hatta hüznü severdin… Ve bir gün umut ile aşkın yolları kesişti. Umutlarına tutunarak yaşayan bir kızın kalbiyle birlikte umutları da paramparça oldu. Aşk yeri geldi onun umutlarını öldürdü, yeri geldi onu yeniden umutlarıyla beraber hayata döndürdü.