Cod burnu açıklarında, Japonyalı bir tuna balığı avcısı, kendisinin olmayan bir teknede göğsünden vurulmuş bir şekilde ölü olarak bulunur. Ölen adamın büyükbabası, torununu öldürenleri bulması için özel dedektif Aristotle "Soc" Socraides'i tutmak ister. Soc, bu iş için biçilmiş kaftandır; çünkü aynı zamanda gününün bir bölümünü de balıkçılık yaparak geçiriyordur. Bunun yanında, büyükbaba, Soc'un bu sıralar gerçekten paraya ihtiyacı olduğunu biliyordur; çünkü kırık dökük olan teknesini tamir ettirmesi gerekmektedir. Bu yüzden yaşlı adam, Soc'un işi kabul edeceğinden emindir. Yaşlı adamın bu kadar çok şeyi bilmesi Soc'u tedirgin eder. Fakat paraya ihtiyacı olmasından dolayı işi kabul eder. Katili aramaya koyularak başladığı iş, sonraları birbuçuk tonluk tuna balıklarını avlayan bir örgüte ulaşmasıyla değişir. Avcılar Paul Kemprecos'un ödüllü polis müfettişi Soc'a göre, küçük çaplı, birbirlerine sıkıca bağlı bir örgüttür, fakat yakaladıkları tek bir tuna balığı yaklaşık yirmibin dolar civarında bir değere sahip olduğu için, bu parayı gören her insanı şeytanın fısıldadıklarına kulak verebileceğine karar verir.